Sigarasından derin
bir nefes daha çekti. Sigara bitince o da bitecekti. Ölecekti. Biliyordu bunu.
Bir nefes daha çekti. Her şeyi düşündü. Aslında her şeyi tek bir şeydi. Bu ölüm
kalım savaşı kısa bir zaman sonra bitecek, her şey sona erecekti. Biraz daha yaşamaya
karar verdi. Biraz daha uzun olmalıydı hayatı. İstiyordu bunu. Düşündü,
düşündü... Sigara bitmemeliydi.
Her
şeyinin tek bir şey olduğunun farkındamıydı? Derin bir sessizlik vardı.
Kimsenin konuşmadığı, konuşsalarda zaten anlayamadığı, sadece onun duyabildiği
bir müzik vardı. Ve çok seviyordu bu şarkıyı. Bu şarkı daha uzun olamaz mıydı?
Ne vardı hemen bitecek. Ama yinede çok seviyordu... Neredeyse büyük an
gelmişti, sigaranın sonuna doğru ölüm vaktini bildiğine üzülüyor muydu? O da
cevabı bilmiyordu artık izmariti atma vakti gelmişti. Sigaranın izmaritini
bıraktı cesurca ve gururla. Evet, bundan kesinlikle gurur duyuyordu. Derin
oksijeni bol bir nefes ile aldı, nefesini bırakınca ruhununda onunla birlikte
bedenini terkedeceğine inanıyordu. Ve sonunda nefesini bıraktı ruhuyla beraber
ama ruh daha önce onu bırakmamış mıydı tüm tutkularıyla beraber ama yinede son
nefesini bıraktı. Elini kalbine götürdü hala çarpıyordu. Bu işte bir terslik
olduğu kesindi. Bu hayatta kalma savaşı
onu çok yormuştu. Gün doğmak üzereydi ve artık uyumalıydı insanlar uyanmadan
önce. Ölmemişti ve kimseye tahammül edebilecek enerjisi yoktu.
Mustafa Hayal.